31 Temmuz 2010 Cumartesi

Duymadiklarini sanmayin

Konuşmayan çocukların çevrelerinde konuşulanları da anlamadığı gibi yanlış bir fikir vardır. Hatta bu konuşmayan çocuk otizm spektrumu içinde ise, çocuk konuşan kişilere ilgi göstermediği, başka yönlere baktığı ve başka şeylerle ilgilendiği için bu fikir daha da güçlenir. Hiperbarik terapimiz sırasında çok tatlı bir anne vardı. 7 yaşındaki oldukça ağır durumdaki otistik çocuğunun hemen yanında çocuğundan 'bu' diye bahseder, çocuğun yaptığı farklı davranışları, yaşadıklarını hiçbir sansüre ihtiyaç duymadan anlatırdı. İçimden hep düşünürdüm, 'ama tüm bu anlatılanları çocuğunuz anlıyor'. Elimde kanıt olmadığı için birşey diyemezdim. Bu tatlı anneyi de üzmek istemezdim. Çocuğu için hayatını adamış bir anne idi. Kötü bir niyeti olmadığı kesin.

Benim kızım da konuşmaya başlayınca anladım zaten aslında onun herşeyi anladığını. Belli etmese de bunca zaman aslında bizleri dinlediğini.

Artık tüm annelerin de elinde bir kanıt var. 15 yaşında, bugüne kadar ağzından tek bir kelime çıkmamış, 13 yaşına kadar insanlarla hiçbir sosyal ilişkiye girmemiş ağır otistik bir genç kız. 2 senedir tesadüfen keşvedilen yeteneğiyle, bilgisayar yardımıyla dünya ile bağlantı kuruyor, hissettilerini, yaşadıklarını, hayallerini anlatıyor.

Evet, onlar bizi duyuyor, onlar bizi dinliyor ve onlar aslında bizimle, başka bir boyutta filan değiller. Bize bakmamaları, bize cevap vermemeleri, biz konuşurken başka yöne bakmaları onların başka dünyada olduklarını göstermiyor.

Bize bilmediklerimi anlatan, nasıl hissettiklerini anlamamızı sağlayan Carly Fleischmann ile tanışın, inanılmaz hikayesini bir de onun ruhundan dinleyin:


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder