28 Aralık 2010 Salı

Agir Metal


İki buçuk senedir vücudundan atamadığı ağır metallerle uğraşıyoruz. Bazı doktorlara göre gösterdiği gelişim geriliğinin nedeni ağır metaller. Dünyada gün geçtikçe bu yöndeki inançlar çoğalıyor ve ağır metal temizleme ile ulaşılan yollar insanı hayrete düşürüyor.

İlk kez ağır metal testi yaptırdığımızda elime verdikleri sonuçlar ile dona kalmıştım. Yediği, içtiği, tuttuğu, kokladığı, hatta soluduğu herşeyden ağır metalleri vücudu adeta bir elek gibi çekmiş, vücudu bunlardan kurtulamamış ve hücrelerinin içine yerleşmiş.

İki buçuk sene boyunca inandık, çalıştık, temizlemek için elimizden geleni yaptık. Hayat şeklimizi değiştirdik, yediğimiz içtiklerimizi değiştirdik, ilaç kullandık. Temizledik mi? Hayır, ne yazık kı temizlik bitmedi... Hücrelerine işleyen kurşun öylesine güçlü ki... Yapışmış yavruma gitmiyor...

"Hepimizde var, bir de yapsak bizde de çıkar, kanıtlanmış birşey yok" diyen psikolog ve psikiyatristlerin söyledikleri de aklımda hep bir soru işareti idi...

Bugüne kadar!

Ben de yaptım bu testi... Bende ne var öğrenmek için...

Sonuç: Temiz!

Vücudumda hiçbir ağır metal yok.
Bu sonuç da kanımı dondurdu.

Demek ki...

Gerçekten çocuğumda bu konuda bir sorun var. Bazılarının iddia ettiği gibi, sorun herkeste yok!

11 Aralık 2010 Cumartesi

Uyku Sorunlari


Bebekken çok zor uykuya dalardı. Derin uykusu bir saat kadar sürer, arkasından 'tık' deseniz uyanırdı. Memeyi zor bırakır, emzirme seansları bittiğinde ise eğer en az yarım saat kucakta dik tutmazsanız, mutlaka uyanırdı.

Gece uykuları uzundu, en başlarda. Sonra iki buçuk yaş civarında, gecenin bir vakti çığlık çığlığa bağırarak uyanmaya başladı. Hiçbirşey sakinleştiremiyordu... Çıldırmak üzere olduğumu hatırlıyorum. Sonra, üst kat komşusunun da bizimle uyanıp homurdanmasını... Polisi çağırmasından korkuyordum çoğu gece. Çünkü öylesine şiddetli, öylesine katılarak ağlıyordu ki, duyanlar kesinlikle çocuğa zarar veriyoruz sanıyordu.

Bir süre sonra öğle uykusuna dalmakta da zorlanmaya başladı.

2,5 yaş civarında ilk 'teşhis'imizi aldığımızda hemen 1 hafta içinde Prof. Dr. Ahmet Aydın ile görüşüp kazeinsiz ve glutensiz diyete geçtik. Daha çok bilinen kısaltması ile 'CFGF'...

Bu diyetin bize ilk kazandırdığı şey ise deliksiz ve çığlıksız gece uykuları oldu. 1 sene kadar sonra yine böyle bir dönem yaşamış olsak da, o günden sonra gece uykularının çok daha derin ve acısız olduğunu söylemeliyim.

Ancak uykuya dalmakta hep zorlandı. Bazı dönemler gece 1'lere kadar bizi uğraştırdı, bazı dönemler beni sinirden ağlattı, bazı dönemler 'pes' deyip uyutma işini evdeki bir başkasına devretmeme sebep oldu.
Bu yaz, sanki bir mucize olmuştu. Öyle kolay, öyle düzenli ve öyle sorunsuz uykuya dalıyordu ki, 'bu bir rüya olmasa, hiç uyanmasam bu rüyadan' dediğim anlar oluyordu...

Ama...

Sanırım o rüya bitti.

1 haftadır akşamlar, benim için kabus olmuş durumda. Sanki sabrımın sınırlarını deniyor. Ve artık bunca yorgunluktan sonra bendeki sabır tükendiğinden... Tek hissedebildiğim umutsuzluk oluyor...
Uykuya dalmak niye bu kadar zor...

4 Aralık 2010 Cumartesi

3 Aralik Dunya Engelliler Gunu


Bu günde...

Engelsiz olan tüm annelerin engelsiz olan çocuklarına birer engelli arkadaş edinmeleri için teşvikte bulunmalarını ve onların da kendileri gibi koşup oynamak isteyen ama isteklerini bazen farklı ifade eden farksız bireyler olduğunu anlatmalarını diliyorum...