7 Haziran 2011 Salı

Bir kez daha...



Otizmi yaşamak öyle farklı ki... Ancak yaşayan bilir.


Sonsuz, hiç sonu gelmeyen bir maratonun içindesinizdir adeta.



Yorgunluk bir yana, hayalkırıklıkları, başka insanların tepkileri, çocuğunuzun 'kötü' gününde yaşadığınız krizler, iki ileri bir geri gidişler, geri gelen semptomlar... Her biri birer tokat hatta birer yumruk gibi yüzünüzü sıyırır geçer.



Dayak yemiş kadar yorgun ve üzgün, atıverirsiniz kendinizi umutsuzluk denizine. Ne kadar yüzerseniz yüzün 'normal' çocukların 'normal' bir şekilde farkında dahi olmadan yaptıklarını yapamayacağınızı bilirsiniz.



Sonra gelip sarılır size... temizler gözyaşlarınızı... tekrar ayağa kalkarsınız düştüğünüz kuyudan... Siler, tüm üzüntüleri kalbinizden, sarılırsınız kuzunuza.



Savaşa devam...