6 Şubat 2012 Pazartesi

Empati



Anneannesi bugün başını dolaba çarpmış. Acıyla başını tutup sızlanmaya başladı.

Bir süredir dikkatimizi çeken bir duruma böylece daha da iyi şahit olduk.

Otizm spektrumundaki kişilerin en belirgin özelliklerinden biri empati eksikliğidir. Karşısındaki insanın ne hissettiğini, ne düşündüğünü, acılarını, sevinçlerini, kısaca duygularını anlayamazlar. Beden dilini okuyamazlar. Sosyal açıdan "farklı" görünmelerinin sebeplerinden biri de budur. Durumlara genelde kendi açılarından bakarlar.

Oysa ki bir süredir kızımın empati duygusu çok gelişti. Bugün... "Anneanneciğim nasılsın? Neren acıyor? Nereye çarptın? İyi misin? Acını nasıl geçirelim? Ne yapalım? Öpsem geçer mi?" sorularının ardından anneanneye verilen onlarca öpücük, içime nasıl da güzel bir duygu seli geçirdi.

Tüm günün yorgunluğu aktı gitti üstümden. Kalbim huzurla doldu...

5 Şubat 2012 Pazar

Annelerden annelere



Geçenlerde okulumuzun kaynaştırma öğrencilerinin anneleri ile buluştuk. Birkaç haftada bir biraraya gelmeye çalışıyoruz. Fikirlerimizi, deneyimlerimizi, hislerimizi, üzüntülerimizi, kaygılarımızı, mutluluklarımızı, düşüncelerimizi paylaşıyoruz.

Üçümüzün çocuğu otizm spektrumunda. Spektrumun tamamen farklı yerlerinde. Daha iyi durumda olanımız var, daha ağır durumda olanımız da. Birimizin oğlu down sendromlu. Bir diğerinin tam tanısını bilmiyorum ama tanı aslında çok da önemli değil sanırım.

Yaşananlar, hissedilenler o kadar benzer, o kadar yakın ki... Sadece gözlerimizin içine bakmamız yetiyor. Oysa ki hepimiz farklı yerlerde yetişmişiz, hepimiz farklı hayatlar yaşamışız. Birimizin gözleri doluyor, bir gün önce yaşadığı krizi anlatırken. Bir diğerimiz oğlunun kendini nasıl odaya kilitleyip herkesi panik ettiğini anlatırken hepimiz gözyaşlarına boğuluyoruz. Öyle iyi biliyoruz ki bir diğerimizin hissini...

En yakın arkadaşımdan daha yakın hissediyorum bazen kendimi bu annelere...

Kalpten kalbe...

Sevgiden sevgiye...

Annelerden annelere...