9 Ağustos 2010 Pazartesi

SUSMA!



Bu aralar, gevezelik yapma peşinde. O konuştukça kalbimde çiçekler açıyor, o konuştukça günüm aydınlanıyor, o konuştukça çığlık çığlığa bağırıp şükretmek istiyorum. Ağzından çıkan her cümleye, her kelimeye, her sese...

Geçenlerde, çok konuştuğu anlardan birinde, kocam bana döndü ah biraz sessizlik olsa, sussa deme gafletinde bulundu. Bunu söylediği anda, ikimizin de gözleri kocaman büyüdü, o iki eliyle ağzını kapadı, ben ise kulaklarımı. Duyma duyma bunu evren dedim sadece. Ne susması? Duyma sakın bu isteği. Konuşsun, daha çok konuşsun, dilediği kadar. Hiç susmasın!

2,5 seneye yakın bir süre, yüzlerce terapi seansı, onbinlerce lira, sonsuz gözyaşı, bir o kadar dua ve dilek harcamışken, tek bir 'anne'ye muhtaç olduğum günleri hiç unutmamışken ve daha alınması gereken önümüzde upuzun bir yol varken...

Lütfen susma kızım. Konuş, daha çok konuş. Asla şikayet etmeyeceğim, etmeyeceğiz!

Lütfen ASLA SUSMA!



2 yorum:

  1. Yazdiklarin benim yazdiklarima benziyor. Sanki benim ve oglumun hikayesini anlatiyor gibisin. Seni kucakliyorum. Yanliz degilsin.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Rabia, blog adresini yazabilir misin? Ben de seni okumak isterim.

    YanıtlaSil