27 Mayıs 2014 Salı

Neden ben?

 
Çocuğunuzu alıp doktorun karşısına ilk oturduğunuzda, tir tir titreyip ne olduğunu anlamaya çalıştığınızda, çocuğunuz ve size sonu gelmez sorular sorulup, cevaplar arandığında ve doktorun ağzından ilk kez "otizm" kelimesini duyduğunuz anda "Neden ben?", "Neden benim çocuğum?" soruları ile baş başa kalırsınız.
 
İçinizi kemirir bitirir bu soru. Neden ben? Neden o değil? Neden bu değil? Neden onun çocuğu değil? Neden benim çocuğum?
 
Bir piyango mudur otizmli çocuk sahibi olmak? Genetik değil, yanlış yaptığınız bir şey sonucu değil, olan bir olay sonucu değil. Normal gelişiyordu benim çocuğum. Doktoru hep mükemmel bir bebek olduğunu söylüyordu. Ama şimdi, bir anda neden ben?
 
Günlerce bu soruyu haykırarak ağladığımı hatırlıyorum ilk haftalarda. Birinin bana cevap vermesini dileyerek aylarca neden ben diye sordum. Cevap... yok...
 
İlk teşhis almamızdan 6 sene sonra bugün, artık cevabı sanırım biliyorum.
 
Hiperbarik oksijendeki çocuklarımızı beklerken bir otizm annesi bana "Allah, dağına göre kar verir" demişti. Hiç unutmam o sözünü. Şimdi tanıdığım otizm annelerine bakıyorum da... hepsi güçlü, hepsi kararlı, hepsi iyi eğitimli, hepsi çok akıllı ve hepsinin inanılmaz bir organizasyon kabiliyeti var.
 
Dağına göre kar... Ne doğru.
 
Otizmli çocuğu olmayan bazı anneleri de inceliyorum, öylesine küçük, öylesine önemsiz detaylara takılıp zaman harcayıp hem kendilerini hem çocuklarını üzüyorlar ki. Otizmli bir çocukları olsa nasıl başa çıkarlardı hiç bilemiyorum.
 
Bu güç ve yetenek, otizm teşhisinden sonra mı anneye geliyor, onu bilemiyorum ama bu dağ, çok güçlü onu biliyorum...
 
Tüm otizm ve engelli annelerine selam olsun. Sizin gücünüz dağları yerinden oynatır! Kendinize ve çocuklarınıza güvenin!
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder