24 Şubat 2011 Perşembe

Şükretmek...


Kolu olmayan biri için kolunu kullanabilmek, elini açıp kapatabilmek, eliyle objeleri tutabilmek, nasıl da bir nimet...

Ayağı olmayan ya da ayağını hissetmeyen biri için, yürüyebilmek, koşabilmek, herhangi bir yardımcıya ihtiyaç duymadan sokaklarda gezinebilmek, nasıl bir nimet...

Gözü görmeyen biri için, renkleri, gökyüzünü, denizi, arkadaşları, sevdiklerini görebilmek, ne büyük bir nimet...

Duymayan biri için, bir şarkıyı dinleyebilmek, çocuğunun kahkahalarını duymak, söylenenleri gözü kapalı olsa da anlayabilmek ne büyük bir nimet...

Çevresinde olanlardan habersiz olan biri için, akıl sağlığının yerinde olması, ne istediğini bilebilmek, yüzlerdeki ifadeleri anlayabilmek, düzgün ve anlaşılır cümleler kurmak, gelecek için güzel hayaller kurup tek tek gerçekleştirmek nasıl da bir nimet...

Lütfen sahip olduklarınız için sükredin. Bazen sadece görebilmek, duyabilmek, yürüyebilmek, dokunabilmek, planlar yapmak ve konuşmak dahi birer nimet... Siz farkına varmasanız da, bazıları için bunlar sadece birer 'hayal'.... Şükretmek en gereklisi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder