3 Kasım 2010 Çarşamba

Hollanda'ya hosgeldiniz


Emily Perl Kingsley, 1987 yılındaki bir yazısında 'farklı' çocuk' yetiştirmek zorunda olan ailelerin yaşadıklarını şöyle anlatıyor...

Bebeğiniz olacağını öğrendiğinizde, harika bir deneyim yaşarsınız... Bu şuna benzer.... Tüm tanıdıklarınız gibi harika bir tatil için kendinizi hazırlarsınız - tatil yeriniz İtalya'dır. Yolculuğa çıkmadan İtalya hakkında herşeyi öğrenirsiniz, kitaplar alıp okur, İtalyanca öğrenir, harika bir tatilin hayalini kurarsınız. Heyecanlısınızdır...

Sonra uçağa binersiniz, birkaç saatlik uçuşun sonunda uçağınız iner ve hostes yanınıza gelip 'Hollanda'ya hoşgeldiniz' der...

'Hollanda mı? Ben Hollanda için değil İtalya için bilet aldım, İtalya'ya gitmeliyim, tüm arkadaşlarım İtalya'ya gitti... ' dersiniz...

Hollanda kötü ya da iğrenç olduğu için değil... sadece Hollanda'ya gitmeye hazır olmadığınız için büyük bir hayalkırıklığı duyarsınız...

Şimdi yeni bir lisan öğrenmeli, yeni kitaplar almalı, yeni arkadaşlıklar kurmalı ve bu yeni ülkeyi tanımalısınız.

Burası sadece, daha farklı bir yerdir. İtalya'ya göre daha yavaş, daha az ihtişamlıdır. Ama orada biraz zaman geçirince paniği bırakıp etrafınızı incelemeye başlarsınız. Hollanda'da harika yeldeğirmenleri olduğunu fark edersiniz... ve muhteşem laleler...

Ama yine de tanıdığınız herkes, sürekli İtalya'ya gidip gelmektedir ve orada ne kadar harika zaman geçirdiklerini anlatmaktadır. Herşeye rağmen hayatınız boyunca 'Evet, benim gitmem gereken yer orasıydı, planlarım öyleydi' der durursunuz...

Bunun acısı asla kalbinizden gitmez çünkü bir hayalin yok olması çok acı verir.

Ama... tüm hayatınız boyunca İtalya'ya gidemediğiniz için yas tutarsanız, Hollanda'nın harika ve eşsiz güzelliklerinin keyfini de asla çıkaramazsınız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder